27 Kasım 2013 Çarşamba

Otobüs İkramına Hayır Deme Karizması

Pamukkale otobüsünde ikrama hayır deme karizması diye bir şey var. Yolculuklar her zaman göründüğünden uzun ve sıkıcı gelir insana. 41-42 numaralardan mutlaka gelen ağlayan bebek sesi, yan koltuklarda iki tane şişman teyze, önde olmazsa olmaz koltuğu kucağıma kadar yatıran ve deodorantın icadından bihaber bankacı...
Sıkıcı yolculuğa renk katan o an genellikle ilk 15 dakikada gelir. Muavin, 90'larda elektrik faturası dağıtan postacı edasıyla son hazırlıklarını yapar ve en önden başlar ikramları dağıtmaya. Tüm yolcuların içini bir telaş kaplar, soğuk soğuk terleyenler, koltuklarını dik konuma getirenler, bir taraftan da yanındakine cool görünme, alışığız biz bunlara mesajı verme çabaları.  İçten içe; "kola mı içsem lan yoksa nescafe mi?", "Kek istesem doyar mıyım, 2 tane verse nolur amına koyim?" gibi sorular zihinlerde dolaşmaya başlar. Sıra sana gelmeden öncekilerin ne istediklerini dinlersin aslında. Kola içen 16 yaşından gün almış ergen muamelesi görür, şekersiz kahve alan enteldir. 
Yan koltuktaki az önce altın gününden çıkan ve midelerinde her tür kek ve kurabiyenin mesken edindiği teyzeler, telaşlarını çok belli ederler. Uzun uzun incelerler daha fazla ne yiyebiliriz diye. Başkasının yerine utanma olayı burada gerçekleşir. Onlar seçimlerini yaptıktan sonra sıra size gelir. Muavin, eğilir ve ne istediğinizi sorar. Ve işte büyük an gelmiştir. O vurucu cümleyi söylersiniz;
- Bir şey almayayım teşekkürler.
İşte artık otobüsün kralı sizsinizdir. Tüm otobüs keklere, krakerlere deli gibi saldırmışken, sizden duydukları bu cümle, bir kaç saniyelik şaşkınlığa neden olur. Herkes yiyeceklerini kıtlıktan çıkmışcasına çatır çatır götürürken, siz alnınız dik, karizmatik bir şekilde önünüze bakarsınız ve yolculuğa devam edersiniz, kafanızda, "alsamıydım acaba amına koyim" sorusu ile.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder